19 Mayıs Salı günü şanı şerefi çok büyük  olan  Kadir Gecesidir.  

Bu gece öyle bir gecedir ki onun şeref ve faziletini  anlatmaya  güç ve kelimeler  yetmez.  O, içinde Kadir Gecesi bulunmayan  bin aydan  daha hayırlı ve  bereketlidir.   İslam  ümmetinin  hayat  bahçesine  yüceler yücesinden  akan bir  rahmet, mağfiret,  şefkat, imdat, inayet, şefaat  gecesidir.    Bu gece  selam,  selamet ve saadet  gecesidir. Yüce Rabbimiz ( cc)  bu gecenin feyiz ve  faziletini  bu geceye  mahsus  bir süre-i şerif  ile şöyle beyan buyurmuştur: “Doğrusu biz Kur’an’ı Kadir gecesinde indirmişizdir. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. Melekler ve Cebrail o gecedeRablerinin izniyle her türlü iş için inerler. O gece, tanyerinin ağarmasına kadar bir esenliktir” (Kadir Süresi, 1-5)

Hepimiz biliyoruz ki ayların sultanı Ramazan, günlerin efendisi Cuma, Kitapların en üstünü Kur’an ise, gecelerin en hayırlısı da  Kadir gecesidir. Yüce Peygamberimiz (SAV) bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmaktalar:

“Kim inanarak, sevabını ancak Allah'tan bekleyerek Kadir Gecesinde kıyam üzere olursa (uyanık kalıp ihya ederse) geçmiş günahları affedilir."(Buhari, İbni Mace)

Rivayet ediliyor ki “bu gece, hemen hemen her yerde melekler; ya ayakta, ya secdede kadın ve erkek müminler için duâ eder. Hal böyleyken, melekler ve Cebrail (as) bizim selamet ve saadetimiz için dua etmek üzere yeryüzüne inerken bizim bu geceyi gaflet ve sorumsuzca geçirmemiz ne kadar akıllıca ve doğru olur onu iyice hesap edelim.”

​Bu gece Kur’an nuru ve bereketinin yeryüzünü teşrif ettiği ve inmeye başladığı gecedir.  Yüce Rabbimiz bu gecede indirdiği müşerrefve mukaddes kitabıyla insanların başıboş olmadıklarını ve asla başıboş bırakılmayacaklarını ve de bir gözetim, denetim altında bulundukları mesajını haber vermektedir. Hidayet rehberimiz Kur’an, kurtuluş ve mutluluk yollarını bize göstermiştir.  Kur’an’ın gösterdiği yolda yürüyenlere, O’nu hayatları için ölçü kabul edenlere bin aydan daha   hayırlı olan mükafat ve şeref  gecesidir bu gece.  Bu geceye değer  veren,  belki de  ramazana  kudsiyet  bahşeden sebep, yine  Kur’an’ın  bu  gece inmeye  başlamış olmasıdır. Bu gecede müminlerin dikkatleri,  bu yüce kitap üzerinde yoğunlaştırmaları istenmektedir.   

Bu gecenin değerini bilen ve bu bilgiyle kalbini, yüzünü, özünü ve sözünü Allah’ın dergâhına doğru meyleden müminler, ilahi rahmet ve mağfiretten ve özellikle içinde bulunduğumuz  “cehennemden azad olma günlerinde” kurtuluştan mahrum kalmaz inşaallah. Bu gece,  her şey cömertçe davranmaktadır.  Ramazan okulunun bayram sertifikasınıalmak üzereyiz. Kalan bu son günlerimizi daha iyi ve salih amellerle nasıl değerlendiririz  coşku ve yoğunluğuna girmeliyiz. “Bir dahaki Kadir Gecesine kavuşamayabilirim, bu benim son Ramazan ve son Kadir gecemdir” bilinciyle hareket etmeli, kalbimizde, hayatımızda izi kalmış tüm İslam ve Kur’an dışı çirkinlikleri bir tarafa bırakıp, her türlü ayrımcılık ve tefrikadan, anarşizmden uzak, kardeşçe daha yaşanabilir bir toplum, ülke, devlet ve dünyanın  sağlanması için gayretlerimiziartırmalıyız. Bu gecede kalp ve gözümüz son derece uyanık olmalı.Çünkü her şeyimiz takip altında. Adım adım izleniyoruz. Hakkımızda sürekli raporlar tutulmakta, amellerimiz yetkili ve görevli melekler tarafından yazılmaktadır. Bu bilinçle gecemizi iyi muhasebe etmeli, Ramazan Bayramına da günahlardan arınmış bir vaziyette girmeliyiz.

Hz. Aişe validemiz, peygamberimizden sordu:
— Ey Allah’ın Resulü, Kadir gecesine tesadüf edersem nasıl dua edeyim? Peygamberimiz ( sav) de "Allahümme inneke afüvvün tühibbü’l afve fa’fü anni: Allah’ım, Sen affedersin, affetmeyi seversin, beni de affeyle." diye dua et” buyurdu.
Bu kadri büyük gecede kendimiz, aile efradımız için dua ederken, milletimizin birlik ve kardeşliği, ülkemizin güçlenmesi bütünlüğü için de dua etmeliyiz.
Dünyanın çeşitli yerlerinde çok zor durumda bulunan Müslüman kardeşlerimiz kurtuluşu için ve de özellikle Covid-19 başta olmak üzere insanlığı çepeçevre saran ve sarabilecek her türlü bela, afat ve hastalıkların defi için de çok çok dua etmeliyiz.


    Allah'ın kullarına zulmedenler, haram yiyenler, akrabalık bağlarını koparanlar, Müslümanların asayişini bozmak için koğuculuk yapanlar, bozguncular  ve yetim malı yiyenlere meleklerin bu gecede selam, selamet ve duada bulunmayacaklarını hatırımızdan çıkarmamalıyız.