İdam cezasını onamış ağır ceza hâkimi gibi ben de kalemimi kırdım. Kendi idam cezamı vermedi hiç şüphesiz, verilen cezaya kalemimin isyanıdır bu şiir. Bu yazıda sizi kırık kalemimle baş başa bırakıyorum.

Kaç kez yıkıldı gönül kalem.

Yazmadı halimi kırık kalem.

Nice gönülleri hoş eyledin,

Kendi derdine kırık kalem.

Çöle mi döndü kurşun yüreğin.

Susmaya yeminlisin ölene değin.

Yok mu garip halime söyleyeceğin.

Bana da yabancısın kırık kalem.

Sen yokuşlarda yorulmazdın.

Coşunca avuçlara sığmazdın.

Acıya karşı ketum olmazdın.

Derdime yabancı kırık kalem.

Dilin sivridir yüreğin temiz.

Engellere aldırmadık ikimiz.

Bilmediler ki yanıyor içimiz.

Kayıtsız kalma kırık kalem.

Beyaz sayfan kalmadı yazacak.

Açılan her satırı birileri bozacak.

Söylenme sonra cahiller kızacak.

İçimi biliyorsun kırık kalem.

Sen kırık kalem benim de yüreğim.

Kırılıp yazmasan kime söyleyeyim.

Öl diyorsan da birlikte öleyim.

Kalemsiz olmuyor kırık kalem.

Kırık dökük olsa da kör topal.

Ölene dek bari yanımda kal.

Kabirde dersin artık hoşça kal.

Bunu veda say kırık kalem.

Vasiyetimdir bunu sende bil.

Ne cemaat isterim ne de vekil.

Huzurda çözülecek zaten dil.

Mahşere gülelim kırık kalem.

Birlikte çektik acıları bilirim.

Her anada yok yufka yüreğin.

Sen kırılma yeter ki ben öleyim.

Can ol nesillere kırık kalem.

Hadi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile.