10 Haziran 2020 tarihinde yayımlanan valiler kararnamesi ile Ağrı Valiliğine getirilen Sn. Osman Varol vazifesine alışık olmadığımız bir hızla yoğun tempolu ziyaret ve görüşmelerle başladı. Bunlardan bir tanesi de 30 Haziran’da yerel ve ulusal basının temsilcileriyle yaptığı kahvaltı programı oldu. Mizacından ve çalışma usulünden anladığım kadarıyla kısa bir süre içinde kentin röntgenini çekmeye çalışıyor. Zaten sohbet arasında, gelmeden önce dersine çalıştığını ve yaşadığı yerin karakteristik özellikleriyle Ağrı’ya çok benzediğini ifade etti.

         Yeni Valimiz Osman beyin; Sosyalliği, pozitif yaklaşımı ve halkla ilişkileri önemsemesini…  Gelişim için çağın dilini yakalama ve şehrin öz kaynaklarını katma değere dönüştürme düşüncesini…  Selefi Süleyman beyin yaptığı güzel işleri takdir edip bundan gurur duymasını, yapılan işlerin devamlılığını sağlayıp üzerine yeni hizmetler koyacağını dile getirmesini... Ağrılının gönlünde yer, hayatında güzel izler bırakma arzusu ve devraldığı bayrağı daha ileriye taşıma isteğini… Şehri makamından ve masa başından tanıyıp idare etmeyi değil, dertleri-beklentileri sokakta ve ziyaretlerle yerinde dinlemeyi tercih etmesini…  Kamu kaynaklarının israf edilmeyip yerinde kullanılması için Ar-Ge birimi kurma düşüncesini… Sorunların doğru çözümü ve etkili yatırımların yapılması için çalıştaylar sonucunda karar verme prensibini çok umut verici buldum.

         Tabi ki, her işin başı inanmaktır. Sayın Valim! Sizin kullandığınız ifadeyle “önce inanacaksın sonra gereğini yapacaksın. Ben bu işi yaparım dediğinizde inancınızla azminizle harekete geçeceksiniz.” El hak inanmadan başarmak mümkün değildir. Sizin o çalışma azmini, inanç ve kararlığı göstereceğinize inanıyoruz.  Şunu ifade etmek gerekir ki, 93 yıl önce il olma vasfı kazanmış ancak halen yeterli gelişime ulaşamamış bir şehir olan Ağrı’nın sizden beklentileri yüksek. Zira sizin de gözlemlediğiniz gibi çok fazla eksiğimiz var ancak hiç biri üstesinden gelinemeyecek büyüklükte değil. Yeter ki, fizibiliteler iyi yapılsın ve kaynaklar en acil ihtiyaçlar öncelenerek kullanılsın.    

         Sizden beklentilerimiz; Daha fazla istihdam sağlayacak yatırımlar, sosyal yaşamı merkeze alan çevresel düzenlemeler, doğal hayatı dikkate alan kentleşme, sağlıkta kendine yeterliliği artıracak acil adımlar, ticari hayatı canlandıracak girişimler ve gelişimi şehrin her tarafına yansıtan hizmet anlayışını öncelemenizdir. Göçü önleyecek hatta tersine göçün oluşmasını sağlayacak çalışmaları arttırmanız. Genç nüfus potansiyeli fazla olan şehrimizin gençliğini önemseyen ve bu gücü üretime katan projelere öncülük etmenizdir. Hâsılı engellilerimizden yaşlılarımıza, kadınlarımızdan gençlerimize ve çocuklarımıza, işverenlerimizden işçilerimize, esnafımızdan sanatkârımıza kadar her kesimin daha huzurlu ve mutlu yaşayabilecekleri bir kenttir.

         Elbette bunun için sizinle beraber siyasetten yerel yönetime, bürokrasiden STK’lara, basından akademisyenlere tüm paydaşların organize ve sorumlu hareket etmesi gerekiyor. Ayrıca bir bütün olarak toplumun tamamının da yapılan hizmetlere sahip çıkması ve koruması şart. Zira en kalıcı çözüm toplum olarak birlik ve beraberlik içinde azimle çalışmaktır. Bu konuda Almanların 2. Dünya Savaşında yaşadıkları ağır mağlubiyetin ardından ülkelerinin kalkınması için her gün iki saat ücret talep etmeden fazladan çalışmaları. Ayrıca Japonların önce ülkem, sonra çalıştığım fabrika, sonra da ben felsefesiyle hareket etmeleri her iki devleti dünya ticaretinde söz sahibi konumuna taşımıştır. Bu örnekler toplumların kalkınmasının birlik ve beraberlik bilinci ile ne kadar ilgili olduğunu göstermektedir.

         Sözün özü Sayın Valim! Kentin mülki amiri ve idari yürütmenin başı olarak Ağrı artık size emanet. Görev süreniz boyunca şehrimizde güzel işler başaracağınızdan eminiz. Yüzünüzün halka, yönünüzün hakka dönük olması duasıyla hayırlı çalışmalar dilerim.