Adını 5137 metre yüksekliğindeki Türkiye’nin en büyük dağından alan Ağrı maalesef aynı zamanda birçok yönüyle en büyük sorunlarına da ev sahipliği yapmakta. Halkı oldukça mütevazi, cömert ve misafirperver olan Ağrı kadim bir geçmişe sahiptir. En zorlu şartları, en çetin soğukları ve çok büyük imkânsızlıkları yaşadığı halde insanının sabrı geniştir. Bu yüzden kendisine ve kentine yapılan her güzelliğe misliyle karşılık vermeyi ihmal etmemiştir. Ancak çevresindeki birçok ile oranla gelişim ve kalkınmada ne yazık ki, çok geride kalmıştır. Oysa iklimi sert insanı cömert olan Ağrı’da diğer tüm illerimiz gibi her gelişimi hak ediyor.
Doksan üç yıllık geçmişe sahip bir şehrin bu günkü durumunu göz önüne aldığımızda bir şeylerin ne kadar gecikmeli olarak değiştiği daha iyi görülecektir. Başta terör olmak üzere birçok neden yıllarca şehrimizin hak ettiği hizmetleri almasına engel olmuştur. Maalesef çoğu zaman halk olarak küçük hesaplar yapıp bireysel taleplerimizi daha çok öncelememiz… Yapay gündemlere ve kısır çekişmelere dalıp toplumsal fayda sağlamak için birlikte hareket edemeyişimiz… Ve birde kimi idarecilerin yeterince duyarlı davranmaması şehrin geri kalmışlığında oldukça etkili olmuş.
Böylece sorunlar büyümüş, en basit işleri bile yıllarca bekleyip hizmetlerden mahrum kalmışız. O yüzden yapılan en küçük yatırım, sunulan her hizmet Ağrılılar olarak bizlerin hayatında büyük değer ifade ediyor. Vicdanlı her bir fert için atılan her adım, yapılan her hizmet, sevinç ve heyecan oluşturuyor. Bu gelişimlerde emeği ve katkısı olan her kes dilimizde hep hayırla ve kalbimizde muhabbetle yer alacaktır.
Çünkü biliyoruz ki, hiçbir şey kendiliğinden olmaz, her güzel çalışma için insanın büyük bir emek ve samimi bir çaba göstermesi gerekiyor. Bizler zor kazanılan şeylerin kıymetli olduğunu yakinen biliyoruz. İşte bu noktada Sayın Süleyman Elban’ın gerek iki yıllık Belediye Başkanlığı gerekse Valilik görevini ifa ederken gösterdiği gayret şehrimiz adına çok değerlidir. Zira ortaya çıkan ve yararlı olan her şeyin üzerinde göz nuru, alın teri ve emek vardır. Görevlerini çok iyi bir şekilde yapan insanlara herkes dua eder, adları hep övülerek anılır.
Sayın Süleyman Elban şehrimize emek verdiniz teşekkür ederiz!
Şehrimiz için kurduğunuz hayaller ve insanımızın en büyük sorunu olan istihdama yönelik ortaya koyduğunuz büyük gayretler için…
Popülizme, gösterişe ve görüntüye yönelmeyip işe, aşa, yatırıma ve hizmete dair gösterdiğiniz hassasiyetli çabalar için...
Görev yaptığınız süre içinde sade bir bürokrat olmayı değil, çoğu zaman rutinin dışına çıkarak her alanda hizmeti, yani üretmeyi tercih ettiğiniz için…
Ağrı’nın ağrılarını dindirmek için yaptığınız güzel analizler, yerinde teşhisler ve doğru tespitler sonucunda ortaya koyduğunuz can suyu tedaviler için…
Hasılı; Tekstil Kentten Robotik Kodlamaya, Termal Su girişiminden Meyveciliğe, Millet Bahçesinden KOBİ Merkezine, Sınır Ticareti Merkezinden Ayakkabıcılar Sitesine yaptığınız tüm hizmetler için teşekkür ederiz!
Biz sizin görev yaptığınız süre içinde iyi niyetle işinizi yapmaya odaklandığınıza… En iyisi için çaba gösterdiğinize... İnsanımızın genelinin faydası için büyük emek verdiğinize... Her alanda iş üretmeye gayret ettiğinize... Ve yapmayacağınız hiçbir işi söylemediğinize şahitlik ettik. Allah razı olsun.
Emeğinize sağlık Sayın Valim! Altında oturup dinleneceğimiz ağaç gölgesi istiyorsak, öncelikle bir ağaç ekmemiz gerektiğini pratikte ortaya koyup bizlere gösterdiğiniz için teşekkür ederiz. Yeni görev yerinizde hayırlı çalışmalarınızın ve başarılarınızın daim olmasını dileriz. İnanıyorum ki, insanımıza ve şehrimize bu güne kadar ve bundan sonra kim küçükte olsa bir katkıda bulunmuşsa/bulunacaksa daima Ağrı halkı tarafından takdir edilip hayırla anılmaya devam edilecektir.