Selam Olsun!

Erkan FURKANOĞLU

17.09.2024 - 14:13 Yayınlanma

11.12.2024 - 13:21 Güncelleme

Selam, güven ifadesi.
Herkesten güven ve güvenilirlik talebi.
Güven telkinidir herkese.
Emin olmayı izhar etmek ve emniyet bulma isteğini iletmektir.
İletişimi bir adı da ‘’Selam’’ olan Allah adına ve Allah adıyla yapmaktır.
Selam, diğer bir ismi de teslimiyet olan İslam ile dünyada selamette olmak; Ahirette de selametle ebedi kurtuluştur.
Eşsiz ve benzersiz selamet kaynağı Allah’ın kurtuluş yoludur selam.
Bütün insanlar için mutluluk, huzur ve saadet kaynağı olan es- Selam Allah ile selameti bulmaktır.
Selam, zarardan ve zararlılardan uzaklaşmak; Hayra ve hayırlılara yaklaşmaktır.
Selam, dünya ve ahiretle ilgili maddi ve manevi şerlerden hayırlara hicret etmektir.
Selam kötü olan, yanlış, hatalı, hoş olmayan her şeyi terk ederek iyi, doğru, güzel, hoş, faydalı ve hayırlı olanlara geçiş yapmaktır.
İnsanlar arasında ilgi, sevgi, saygı, dostluk ve barışın yaygınlaştırılması, bütün insanlar için olmakla beraber hassaten Müslüman ve mümin gönüllerinin birbirini ısıtması ve sevmesi için selam alıp vermek büyük önem taşır.
Rabbimiz Allah, kitabı Kur’an-ı Kerim’de selamla ilgili şöyle buyurur:
"Size bir selâm verildiği zaman, ondan daha güzeliyle veya aynı selâmla karşılık verin. Şüphesiz Allah, her şeyin hesabını gereği gibi yapandır." (Nisâ Sûresi 86
Selamla afiyet, esenlik, saadet, rahmet ve bereket gibi insanların birbirine yapabileceği en büyük iyiliklerden biriyle en hayırlı dilek ve temennilerini iletenlere karşı daha güzeliyle karşılık vermek Rabbimiz Allah’ın emri, tavsiyesi ve kullarının arasında her zaman olmasını istediği ve aynı zamanda razı olduğu iletişim şeklidir.
"Ey iman edenler! Kendi evlerinizden başka evlere, geldiğinizi hissettirip (izin alıp) ev sahiplerine selâm vermeden girmeyin. Bu davranış sizin için daha hayırlıdır. Düşünüp anlayasınız diye size böyle öğüt veriliyor." (Nur Sûresi 27)
Rabbimiz Allah, biz kulları arasında samimiyeti, nezaketi ve zarafeti istediği için başka bir yere gittiğimizde varlığımızı en güzel şekilde hissettirmemizi, izin almamızı ve selamla afiyet, esenlik, saadet, rahmet ve bereket dilememiz gerektiğini öğretir.
Allah Rasulu Hz.Muhammed (sas)’ın ilk peygamber Hz.Adem (as)’dan bugüne selamın nasıl geldiğini şöyle aktardığı rivayet edilmiştir:
“Allah Teâlâ Hz.Adem (as)’ı yaratınca ona:
– Git şu oturmakta olan meleklere selâm ver ve senin selâmına nasıl karşılık vereceklerini de güzelce dinle; çünkü senin ve senin çocuklarının selâmı o olacaktır, buyurdu. Âdem aleyhi’s-selâm meleklere:
– es-Selâmü aleyküm, dedi.
- Melekler:
– es-Selâmü aleyke ve rahmetullâh, karşılığını verdiler. Onun selâmına “ve rahmetu’l-lâh”ı ilâve ettiler. ” (Buhârî, Enbiyâ 1; İsti’zân 1; Müslim, Cennet 28)
Selamı, nezaketi ve insanların birbirine karşı diğer görev ve sorumluluklarını öğreten Rabbimizden öğrendiği gibi bizlere öğreten rehberimiz, liderimiz, önderimiz ve rol modelimiz olan Allah Rasulu Hz.Muhammed (sas) şu yedi şeyi emir buyurmuştur:
Hastaları ziyaret edin
Cenâzeye iştirak edin,
Aksırana hayır dileyin,
Muhtaçlara yardım edin,
Mazlumlara destek verin,
Sorumluluk sahiplerinin sorumluluklarını yerine getirmelerini sağlayın,
Selâmı yaygın hale getirin.(barış, saadet ve esenliği yaygınlaştırın)
(Buhârî, Mezâlim 5; Müslim, Libâs 3)