Huzur her insanın sürekli ihtiyacı ve isteğidir.
İyi-kötü, zengin – fakir, erkek-kadın… Herkes huzurun peşinde ve huzuru ister. Huzuru bulmak için de herkes kendince bir şeyler yapar. 
Bir kardeşiniz olarak önce kendime sonra halka halka çeşitli vesilelerle ulaşabildiğim aziz dostlarıma, değerli insanlara bazı hatırlatmalarda bulunmak isterim.
İnsanların bir kısmı ehli dünyadır. Rabbimiz Allah, kitabı ve mesajı olan Aziz Kur’an’da şöyle buyurur:
 İnsanlardan kimileri; “Rabbimiz, bize ne vereceksen bu dünyada ver.” derler. Onların ahirette hiçbir nasibi yoktur. Bakara Suresi 200. Ayetin son kısmı.Tek amacı dünya olan ve dünyalık fani nimetlerin beklentisinde yaşamlarını sürdürenlerin insanlığa kalıcı bir hayır/iyilik/güzellik bırakması çok zayıf ihtimalle nadirattandır.
İnsanların bir kısmı da yanlış bir anlayışla, dünyadan el etek çekerek her şeyi başka/sı/ları yapsın beklentisi içinde ve sorumluluklarını yapmadan ahirette en güzel nimetlerin varisi olacağını zanneder.
 İnsanlardan kimileri de vardır ki:
“Rabbimiz, bize bu dünyada da iyilik ve güzellik ver, ahirette de iyilik ve güzellik ver ve bizi ateşin azabından koru!” derler.
Sonsuz güç ve her türlü kudretin tek sahibi Rahman Allah’tan  dünyada organize kötülükleri engellemek ve organize iyilikleri  hâkim kılıp yaymak için devlet, hayır, iyilik ve güzellik, helal ve temiz nimetler, bereketli servet, maddi ve manevi sıhhat, emniyet, salih-sâliha eşler ve sâlih-saliha evlatlar isterler ve bunlar için kendilerine düşen görevleri gayretle yapıp tevekkül ederler. Âhirette de Rahman Allah’ın rahmetiyle azaptan korunmayı ve en iyi mükâfatlar olan Cennet rızıklanmak isterler. 
Şunları da belirmek isterim ki insanlar bu dünyada ve ideal olan hem dünya hem de ahirette huzur bulmak istiyorlarsa her iki tercih içinde bu dünyada yapılması gereken ve sonuçları ahiret hayatımızı da çokça etkileyen bazı hususlara dikkat etmemiz gerekiyor.
Kendimize değer vermeliyiz, varoluşumuzun anlam ve amacını keşfedersek yaptığımız her şeye değer katabiliriz.
Tam teslimiyet sadece Yaratıcımız olan Allah’a olmalı. Allah dışındaki teslimiyetimiz bizi savunmasız ve pişman edebilir.
Hayal ve hedeflerimizden vazgeçmeyelim.
Hep daha iyi, güzel ve hayırlı için çalışmamız gerektiğini unutmayalım.
Gönülsüz ve zorlama yapılan işler yerine severek ve sevdirerek iş yapmayı esas alalım.
Ahlakı bozuk insanlarla iş yapıp hüsran yaşamak yerine güzel ahlaklı insanlara yatırım yapalım.
Negatif ve güvensiz insanlarla vaktimizi israf etmeyelim.
Bizi aşan ve sorumlu olmadığımız her şeyi dert edinmeyelim.
Kötü duygu, düşünce, konuşma ve davranışlardan uzak duralım.
İçimize sinmeyen, vicdanımızı ve ruhumuzu rahatsız eden şeyleri yapmayalım.
Yanlışı, kötüyü, haksızlığı yaptırmayalım.
İyiye ve iyiliğe destek olalım.
Herkesi razı etmek imkânsız; kendimizi, maddi ve manevi kaynaklarımızı boşuna israf etmeyelim.
Bizi ve her şeyi yaratan sahibimiz Allah’ı razı etmek, iyi olmamıza ve iyilik yapmamıza bağlı olduğunu unutmayalım.
Selam,dua ve muhabbetlerimle…
A.Erkan FURKANOĞLU
Kıbrıs /Kktc
06.03.2024   04.45