Hukukta eşitimiz,hayatta annemiz,kızımız,kız kardeşimiz,halamız,teyzemiz,yengemiz,anneannemiz,babaannemiz,kayınvalidemiz,komsumuz,iş arkadaşımız...dır.
Kadınlar gibi çocuklar,hayvanlar,bitkiler,karıncalar,kâinat bize Allah'ın emanetidir.
Hz.Allah  zulmün her çeşidini haram ve yasak kılmıştır.Kimse kimseye zulmetmesin .
Kadınlar gibi çocuklar,hayvanlar,bitkiler,karıncalar,kâinattaki her şeye haksızlığa,şiddete,zulme HAYIR.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle Her gün, her an ve her yerde saygı ve minnet duyduğumuz, gurur kaynağı değerlerimizin temsilcisi olan kadınlara ve annelere  selam ve teşekkürlerimizi ,dualarımızı sunuyoruz.
Selam olsun iffetine ve adanmışlığına Kuran’ın şahitlik ettiği Hz.Meryem annemize  ve O’nun davasını sürdürenlere…Hz.Allah’ ın sonsuz rahmeti ,bereketi, selamları üzerlerine olsun…
Firavun saraylarını, saltanatını elinin tersiyle itip imanı sultanlığa tercih eden Hz Asiye annemize sonsuz selamlar olsun.
Servetini Allah cc yolunda İslam´ın ve Allah Resulü’nün davası uğruna harcayan, uluslar arası ticaret yaparken birazcık un bulamayacak duruma gelen, eşi Hz. Muhammed as ile davayı sırtlayan, davanın finansörü, desteği, moral ve motivasyon kaynağı Hz Hatice annemize sonsuz selamlar olsun.
İlmin yüz akı olan bir kadın âlim, fakih, muhaddis olan, kadınlara ait birçok meselenin öğrenilmesine vesile olan, dünya ve ahiret saadetinin yolunu öğreten Hz Aişe annemize sonsuz selamlar olsun.
Savaş meydanlarında ölümden korkmadan ve ölüme meydan okuyan Hz. Safiye annemize sonsuz selamlar olsun.
Kardeşi Hz. Hamza’nın parçalanmış, katledilmiş, işkence yapılmış bedenine ;isyan  etmeden gözyaşlarını içine akıtan Hz. Safiye annemize sonsuz selamlar olsun.
Hayır denilemeyecek bir erkek olan Ebu Talha ya sen iman etmedikçe nikahına girmem diyen, serveti ,şanı, şöhreti, itibarı iman için önemsemeyen Hz. Rümeysa annemize sonsuz selamlar olsun.
Bu örnek  ve öncü şahsiyetlerin yolunda giden, davasını dava edinen her biri bir sabır ve merhamet kahramanı olan bütün  annelerimizi selamlıyor ve Hz.Allah’ ın sonsuz rahmeti ,bereketi, selamları üzerlerine olsun…
Kadınların günü sadece 8 Mart´a sıkıştırılacak, geçiştirilecek sonra da unutulacak bir gün olmamalıdır.
Sadece bir grubun, hizbin, düşüncesinin  günü de olmamalıdır. Her kadını , kızı kendi annemiz gibi ,kendi kızımız gibi değerli, saygın görürsek birçok sıkıntı ve mesele  doğmadan, büyümeden halledilmiş olacaktır.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü´nün ortaya çıkış öyküsü ise meraklıları için  şöyle alıntılayarak istifadelerinize sunayım: 8 Mart 1857 yılında ABD´nin New York kentinde 40.000  CİVARINDA dokuma işçisinin daha iyi şartlarda çalışmak istemeleri sonrasında bir tekstil fabrikasında greve başlamaları ile başlamıştır. Bu greve polisin işçilere müdahale etmesi  ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesinden sonra çıkan yangında 129 kadın işçinin fabrika önünde kurulan barikat nedeniyle  kaçamaması sonucunda feci şekilde can vermiştir. Bu olay sonrasında ölen işçilerin cenaze törenine 10.000 aşkın kişi katılmıştır. 26- 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka´nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında, Clara Zetkin ‘in 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart´ın "Internationaler Frauentag" (International Women´s Day - Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirmesi ile öneri oybirliğiyle kabul edilmiştir. 
Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanan uluslararası bir gün olan  Dünya Kadınlar Günü her yıl 8 Mart´ta kutlanıyor. Türkiye´de ise 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlandı.  1975 yılında ve onu izleyen yıllarda daha yaygın , ve kitlesel olarak kutlandı, kapalı mekanlardan sokaklara, alanlara ,meydanlara  taşındı.
"Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı" programından Türkiye´nin de etkilenmesiyle, 1975 yılında "Türkiye 1975 Kadın Yılı" kongresi yapıldı. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi´nden sonra dört yıl süreyle herhangi bir kutlama yapılmadı. 1984´ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" kutlanmaya devam ediliyor.
Bizim medeniyetimizde kadın, insanlığın başlangıcı Hz. Adem as yanında  ve insanlığın ‘´Ana´´sıdır.
Kuran ı Kerim de sürekli erkekle beraber  kurucu unsur olarak anılan, Allah cc  tarafından muhatap alınan, değer verilen, değer gören hakları ve hürriyetleri en az erkekler kadar olan özgür ve özgün bir şahsiyettir.
Rasulullah Muhammed (sas) tarafından Cennetin ayakları altında olduğu bildirilen kişidir.
Seküler, modern dünyanın dayattığı gibi  kadınlar sadece Tel Aviv, Londra, Paris, Roma, Madrid , New York´ta yaşayanlardan ibaret değildir.
Gazze, Kabil, Şam, Hama, Ramallah, Ankara ,İstanbul, Van, İzmir, Samsun, Gaziantep´te  yaşayanlar da kadın…
Katledilen, yitip giden canlara, göçmen mezarlığına dönüşen Akdeniz´de sahillere vuran insan cesetlerine, öğle yemeği kadar değer vermeyen egemenler rağmen iyilik ve insanlık kazanacak.İyilere selam olsun...