Sosyal medya hakkında tavsiyelerde bulunan öğretim görevlisi mehmet mehdi karakoç, toplumsal medyanın iyi mi ve ne kadar kullanılması gerektiği konusunda değerlendirmede bulunmuş oldu. Gün geçtikçe teknolojinin birazcık daha gelişmesi ile beraber sosyal medya platformları da çoğalmaya ve daha çok kullanılmaya devam ediyor. Ağrı ibrahim çeçen üniversitesi bilgisayar bilimleri uygulama araştırma müdürü öğr. Gör. Mehmet mehdi karakoç, çoğalan toplumsal medya ağlarının doğru ve düzenli bir şekilde kullanıldığı takdirde büyük bir nimet, yanlış gayelarla ve orantısız bir halde kullanıldığında ise efsunk olumsuzluklara yol açabileceğine dikkat çekti. Ilkha’ya konuşan öğr. Gör. Karakoç, toplumsal medya kullanırken amacının dışına çıkmamamız icap ettiğini belirtirken, burada en efsunk sorumluluğun ebeveynlerde olduğunu söylemiş oldu.


"Toplumsal medyadan uzaklaşıldığında rahatsızlık hissi oluşuyorsa bir uzmandan yardım almak gerekir"

Toplumsal medyanın kullanıldığı süreden ziyade kullananların bağımlı olup olmadığının kontrol edilmesi icap ettiğini söyleyen karakoç, "sosyal medya ile ilgili yapılan araştırmalarda hemen hemen internet kullanan hemen derhal her insanın toplumsal medyayı da kullandığı görülüyor. Web kullanıcılarının toplumsal medyayı da etken kullandığını görüyoruz. Zamana göre değişmekle birlikte günümüzde, instagram, twiter ve facebook kullananlarının bulunduğunu görüyoruz. Gençlerin günde ne kadar toplumsal medyada vakitlerini harcadıklarını kendilerinin not etmeleri, bir test etmeleri gerekiyor. çünkü ara sıra 5-6 saat internet başında, toplumsal medya başında zaman geçirdiği halde daha yeni oturdum şeklinde reaksiyon alabiliyoruz. Harbiden ayrımında değil, hemen hemen yeni oturduğunu zannediyor. Bir bunu test etmek gerekiyor. Ikincisi, sosyal medyayı ne kadar vakit kullandığından ziyade bağlamlı olup olmadığının test edilmesi gerekiyor. Bağımlılık ile ilgili doğal olarak ki tıbbi tanımlar var ama psikolog arkadaşlar daha iyi tanımlar. Toplumsal medyadan uzak kaldığında hastalık hissi, yoksunluk hissi, davranış bozukluğu yaşayıp yaşamadığı test edilmesi gerekiyor. Sosyal medya kullanırken mutlu olmak yanlış bir şey değildir ama sosyal medyadan uzaklaştığınızda üzgün oluyorsanız, kendinizi kötü hissediyorsanız, davranış bozukluğu oluyorsa ve özelikle uyku kalitenizden ödün veriyorsanız, uyuyamıyorsanız, yani bırakıp uyuyamıyorsanız yada işte bu ne dedi, bu ne yaptı, bu iyi mi bir yorum yaptı benzer biçimde düşüncelerle uykuya geçemiyorsanız bir rahatsızlığınız olmuş olabilir, bunun için bir uzmandan destek almak gerekiyor. Fakat bunun dışında sosyal medya harbiden çok kullanışlı. Hepimiz örneğin feysbuk’da dersler için gruplar oluşturup öğrenciler ile devamlı bildirişime geçebiliyoruz. Ders notlarını, duyuruları oradan paylaşabiliyoruz. Hatta facebook üzerinde eğitici bazı etkinlikler bile yapabiliyoruz. Bunu instagram üzerinden de kısıtlı bir şekilde de olsa yapabiliyoruz. Faydaları saymakla bitmez. Ancak dediğim benzer biçimde ne kadar zaman değil de, sosyal medyadan ayrıldığınızda vücudunuzda ve bünyenizde nasıl reaksiyonlar oluşuyor buna dikkat etmek gerekiyor." ifadelerini kullandı.

"Çocukları yetiştirme ve büyütme sorumluluğunun ailelerde olduğu unutulmamalı"

Çocukların sosyal medyaya bağlarımlı hale gelmemesi için en büyük sorumluluğun ebeveynlerde olduğunu ve bunun kontrolünün yapılması gerektiğini söyleyen karakoç, ebeveynlere yönelik bazı tavsiyelerde bulundu.
Karakoç, "ailelerde özellikle şu var, çocuğun eline telefonu, tableti vereyim bana karışmasın, beni rahatsız etmesin ben de kendi işime bakayım düşüncesi var. Bu yüzden de çocuklar çok minik yaşta telefonla, tabletle devamlı muhatap oluyorlar, hatta tabletle, bilgisayarla efsunyorlar. Biraz o çocukların yetiştirme, büyütme sorumluluğunun ailelerde bulunduğunu ailelerin unutmaması gerektiğini, birazcık vakitlerini çocuklarına vermeleri gerektiğini hatırlamaları gerekiyor. Doğal olarak ki tablet de kullanabilir. 2-3 yaşındaki bir çocuğun günde belirli bir süreyi aşmayacak şekilde tabletten oyun oynaması veya çizgi film izlemesi çok büyük bir sıkıntı oluşturmaz. Ama yiyecek yiyebilmesi için tablete bağlarımlı, bilgisayara bağlarımlı çocuklar var, yiyecek yemiyor aksi biçimde. Aslen çocuk bunu vakti ile bir dönüt olarak almış, yiyecek yemediğimde bilgisayar açılıyor, o zaman ben yiyecek yemeyeyim bana yeniden bilgisayar açılsın, çizgi film izliyeyim şeklinde. Aslına bakarsak aileyi kullanıyor. Aile bunun ayrımına varıp vazgeçmek istediğinde de biraz geç kalmış oluyor. çocuk bu sefer kendini kapatıyor, iki gün üç gün yiyecek yemiyor, öyle çocuklarla da karşılaşabiliyoruz. O yüzden başta ipleri biraz sıkı tutup, ciddiye almak, anne-baba olmak sorumluluğunu almak gerekiyor. Bununla beraber ödül olarak yine ksıcaklıktlı sürelerde, sizin müsait görmüş olduğunüz içerikleri izlemelerinde herhangi bir sakınca olmuyor. Uzmanların yine desteğiyle kontrolü altında, yaşı ilerledikçe de aslına bakarsan teknolojiyi kullanmak zorundalar. Bilgisayardan tamamen uzak tutmaya çalışsanız bu sefer akranlarından geri kalacak. Online dersler var, sınavlar çevrimiçi, çevrimiçi etkinlikler var, oyun oynayacak. Eskiden bizler mahallede sokağa çıkıp oyun oynardık, oyun oynamayı bilmeyenler dışlanırdı. E şimdi bilgisayar oyunu oynayamayan, oynamayı bilmeyen dışlanacak. çocukların öyle bir duruma düşmesini de istemeyiz. Tekrar ailelerin testünde ve bilgili bir halde teknolojiyi de mutlaka kullandırmak gerekiyor." dedi.