RAMAZAN AYINDAYIZ

Recep, Şaban ayları derken yolunu beklediğimiz değerli misafirimiz, Ramazan ayı evlerimize, aramıza misafir olarak girdi elhamdulillah. Rahmet ve mağfiret gölgesi üzerimize düşeli bir hafta oldu. Bu mübarek ayın bizi rahmetle sardığı ve kuşattığı günlerinin içindeyiz.  Allah Teala cümlemizi bu ayın tüm faziletlerine kavuşturup dünya ve ahret saadetine nail eylesin…. 
İnşallah Ramazana gayeli ve hazırlıklı girmeye kendimizi adamışızdır. Kararımızı, ne tür faaliyetlerde bulunacağımızı, maddi ve maneviyatımızdaki eksiklikleri daha iyi nasıl revize edebiliriz, eksiklerimizi İslami esaslar doğrultusunda nasıl giderebiliriz hassasiyetine sahip olmuşuzdur inşallah. Bir sonraki Ramazan ayına kavuşmayabilirim, bu benim son Ramazan’ımdır veya temizlenmek için son şansımdır anlayışıyla hareket etme plan ve programımız hazırdır inşallah..
Sene içinde kendini bir türlü mânevi yönden derleyip toparlayamayan ve bu halini beğenmeyip kendinden şikâyet eden, ruhu arayış içerisinde olan; fakat bir türlü bir yerlerden başlayamayan, kendine çeki düzen veremeyen her Müslüman kardeşimiz için çok büyük bir fırsat Ramazan ayı.
     Ramazan sadece kendisini toparlamak isteyenler için değil elbet, tüm inananlar ve tüm insanlık için her anı dolu dolu yaşanması gereken bir aydır. Yani yılın diğer aylarında gerek bedenimizde ve gerek ruhumuzda meydana gelen arızaları tamir etmenin en iyi yolu “Ramazan Tamirhane”sine girip iki taraftan (maddi- manevi)  tüm eksikliklerimiz gidermek, bundan sonra “Ben Her Türlü Kötülüğe Kapalıyım” diyebilmek ve bayramı bu mana ve gayret ile hakkedebilmektir. 
Çok iyi biliyoruz ki bu ay Hz Peygamber’in buyurduğu gibi “nefsin isteklerinin askıya alındığı, şeytanların zincire vurulduğu ve cehennem kapılarının kapanıp cennet kapılarının ardına kadar açıldığı bir aydır.” 
Rahmetin ve bereketin kat kat arttırıldığı aydır Ramazan. İnsanlar arasında kaynaşmanın arttığı, insanların birbirini gözettiği, zenginlerin fakirlere yardım elini uzattığı, insanların hayır ve iyiliklerde Allah rızası için birbirleriyle yarıştığı mübarek bir aydır.
 Kısaca bu ayda her iyi ve güzel şey en yüksek gayret içinde meydana gelmektedir 
Çünkü bu ayın “evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluştur.”
Peygamber Efendimize atfedilen bir hadisi şerifte şöyle buyruluyor: 
"Ümmetim Ramazan–ı Şerifteki ilâhi sırları ve fazileti bilmiş olsalardı, senenin tamamının Ramazan olmasını arzu ederlerdi. Çünkü o mübarek ayda bütün iyilikler toplanmış, itaat ve ibadetler makbul, dualar müstecâb, günahlar ise afv edilmiştir. Ve cennet, bu ayı ihya ederek ibadet eden mü'minlere âşıktır." 
Selmân-ı Fârisi (r.a) anlatıyor: Resûl-i Ekrem Efendimiz, Şaban’ın son gününde bize irâd ettiği bir hutbede şöyle buyurdular:
— Ey insanlar, büyük ve mübârek bir ay yaklaştı, gölgesi başınıza geldi. Bu öyle bir ay ki, içinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi vardır. Allahü Teâlâ Hazretleri o mübârek ayın gündüzlerinde orucu farz, gecelerinde namazı meşru kıldı. Bu ayda küçük büyük bir hayır yapan başka aylarda bir farz edâ etmiş gibi sevaba nâil olur. Bu ayda bir farz ifâ etmek başka aylardaki yetmiş farz yerine geçer. Bu ay, Allah için açlık ve susuzluğun, tâat ve ibâdetin meşakkâtlerine sabır ve tahammül ayıdır. Bu ay mü’minin rızkını artıracak aydır. Bu ayda her kim bir oruçlu mü’mine iftar edecek bir şey verirse, yaptığı bu iş, günahının bağışlanmasına ve ateşten âzâd olmasına sebep olduğu gibi, oruçlunun ecrinden de hiçbir şey eksiltmeksizin, onun ecri kadar sevaba nâil olur. Ashab’dan bazıları:
— Yâ Resûlallah, hepimiz oruçluya iftar edecek birşey verecek durumda değiliz, dediler. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem Efendimiz:
— “Allahü Teâlâ bu sevâbı bir tek hurma ile bir içim su ile, bir yudum süt ile oruçlu mü’mine iftar ettirene de verir”, buyurdular.
— Bu ayın evveli rahmet, ortası mağrifet, sonu da cehennemden kurtulmaktır. Bu ayda her kim, kölesinin, hizmetçisinin işini hafifletirse, Allah onu ateşten azad eder. Binaenaleyh, bu ayda şu söyleyeceğim dört hasleti fazlasıyla bulundurmaya çalışınız. Bu dört hasletten ikisinde Rabbinizi razı kılarsınız, diğer ikisinden ise hiçbir vakitte müstağni olamazsınız.
Rabbinizin rızasına sebep olan hasletlerin birisi, Kelime-i Şehâdet’e devam etmeniz, diğeri Allah’dan mağfiret dilemenizdir. Müstağni olmayacağınız iki hasletin biri, Allâhü Teâlâ’dan cenneti dilemek, diğeri cehennemden Allah’a sığınmaktır.
Her kim, oruçluya bir yudum su verirse, Allah Teâlâ ona, benim havzımdan öyle bir su içirecektir ki, cennete girinceye kadar bir daha susuzluk çekmeyecektir. (Buhârî)

İmam Rabbani Mektubat’ında (45.mektup) Hz. Peygamber’in bu hitabını dikkate alarak şöyle der:
- Mübarek Ramazan ayı, çok şereflidir. Bu ayda yapılan, nafile namaz, zikir, sadaka ve bütün nafile ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. 
- Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. 
- Bu ayda bir oruçluya iftar verenin günahları af olur. Cehennemden âzâd olur. O oruçlunun sevabı kadar, ayrıca buna da sevap verilir. O oruçlunun sevabı hiç azalmaz. 
- Bu ayda, emri altında bulunanların, işlerini hafifleten, onların ibadet etmelerine kolaylık gösteren âmirler de af olur. Cehennemden âzâd olur. 
- Ramazan-ı Şerif ayında, Resulullah (s.a.v), esirleri âzâd eder, her istenilen şeyi verirdi. 
- Bu ayda ibadet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene bu işleri yapmak nasip olur. 
- Bu aya saygısızlık edenin, günah işleyenin bütün senesi, günah işlemekle geçer. 
- Elden geldiği kadar ibadet etmelidir. 
- Allah Teâlâ’nın râzı olduğu işleri yapmalıdır. 
- Bu ayı, Ahireti kazanmak için fırsat bilmelidir. 
- Hurma ile iftar etmek sünnettir. Teravih kılmak ve hatim okumak mühim sünnettir. 
- Bu ayda, her gece, Cehenneme girmesi gereken, binlerce Müslüman af olur, âzâd olur. Bu ayda, Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır. Şeytanlar, zincirlere bağlanır. Rahmet kapıları açılır.