Gıyas Güven’in eşi Adalet Güven ile birlikte müvekkili Gıyas Güven ile ilgili yürütülen soruşturmaya ilişkin basın açıklaması yapan Avukat Emrah Tokağ, söz konusu görüntü ve haberlerin yayılması üzerine müvekkili Güven hakkında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca idari tahkikat başlatıldığını ve tahkikat sonucunda Güven’in herhangi bir disiplin cezası almadığını söyledi.
Av. Tokağ: “ “Müvekkilim Gıyas Güven hakkında yazılı, görsel medyada, sosyal medyada birçok asparagas haberler yapılıp müvekkilime itibar suikasti düzenlenmeye çalışıldı. Sırf müvekkilimi incitebilmek, müvekkilime zarar vermek için adeta sistematik bir şekilde tek elden yürütülen bir itibar suikasti meydana geldi. Söz konusu itibar suikasti yapılırken hakikat aile mefhumu gibi hiçbir kutsal dikkate alınmadan müvekkilimin ailesi, sevgili eşi ve hiçbir şeyden haberdar olmayan masum çocukları adeta hedef alındı. 
Müvekkilime sosyal medya trolleri tarafından yapılan linç herkesçe malumdur. Müvekkilim öncelikle idari olarak tahkikat geçirmiş söz konusu tahkikat neticesinde müvekkilimin masumiyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı muhakkiklerince tespit edilmiştir ve müvekkilim herhangi bir disiplin cezasıyla tecziye edilmemiştir. 
Bugüne kadar basın açıklaması yapmamamızın nedeni devam eden hukuki süreci beklememiz ve hukuki süreç sonucunda ilgililerin tecziyesi amacıyla soruşturmanın tamamlanmasını beklemekti. Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma neticesinde 2022/6182 nolu soruşturma tamamlanmış olmakla müvekkilime haksız hukuka aykırı şekilde iftira atan, itibar suikastinde bulunan kişiler hakkında kamu davası açılması noktasında hareket edilmiştir. Bağımsız ve tarafsız mahkemelerimizce yapılacak yargılama neticesinde ilgililer hakkında tecziye cihetinde hareket olunacağı ve suçluların cezalandırılacağı sabittir.
Basın açıklamamızı insan hakları gününde yapıyor olmamız tarihin tatlı bir cilvesidir. Herkes için her zaman her yerde adalet şiarıyla hak ve adaletin tecelli etmesi temennisiyle siz değerli basın mensuplarını ve kamuoyunu selamladığımızı belirtmek isterim.” Dedi.
‘Bu hadisede maalesef ki yayılan haberlerin gerçeklerle hiçbir alakası yoktu.’
Gıyas Güven’in eşi Adalet Güven ise açıklamasında, görüntülerin sosyal medyaya düşmesinin ardından eşi hakkında birçok asılsız ve iftira haberlerinin yapıldığını ifade ederek, aile olarak çok zor süreçler geçirdiklerini dile getirdi. 
Adalet güven: “Hepinizin bildiği üzere bu gün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü. Bu gün münasebetiyle ben bir kadın olarak, bir anne olarak ve her şeyden önce insan olarak kendimle ailemin en doğal olan hakkını savunmak ve değerli Anadolu ve Ağrı halkına sunmak için, hak mücadelemi duyurmak için buradayım. Sizlerin de bildiği üzere kısa bir süre önce her hangi bir hukuka dayandırılmadan, hukuksuzca eşim üzerinden yapılan yalanlarla, iftiralarla, kumpas ve şantajlarla öne sürülen üzücü maalesef sosyal medya trollerince tüm yurdumuza sunulan bir hadise yaşadık. Dediğim gibi bu hadisede maalesef ki yayılan haberlerin gerçeklerle hiçbir alakası yoktu. Orada anlatıldığı gibi herhangi bir kadının acizyetinden faydalanılması asla söz konusu değildir. Eşimin yaklaşık 22 yıllık bir devlet memurluğu süreci vardır. Bu 22 yıllık sürecin yaklaşık 10 yıllık bir dönemini Ağrı’da yönetici olarak hizmet vermiştir. Bu yöneticiliği sırasında hiç kimse halkımız ve tüm arkadaşları şahittir ki, ayrıca bu süreçte yaklaşık 3 aydır çalışma bakanlığınca başlatılan teftiş raporunda da her şey çok açık bir şekilde ifade edilmiştir ki, bunların hepsi iftiradır, suçtur. Eşim bugüne kadar hiçbir bayanla hiç kimse iddia edemez ki odasında tek görüşmemiştir. Her zaman yanında bir personel bulundurmuş ve kapı sürekli açık kalmıştır. Bunun tüm halk şahididir, tüm kurumu şahididir. Zaten ifadelerinde de yer vermişlerdir. 
Olayın en can alıcı noktasına gelecek olursak, tamam Gıyas Güven’i öldürdünüz. Ona vurdunuz. Peki hiç düşündünüz mü bunun bir eşi ve 3 tane masum çocuğu vardı. Hiç bunu düşündünüz mü? İnanın ki ben ve 3 tane çocuğumu ateş çemberinin içine aldılar, etraf odunlarla doluydu ve kibritle yaktılar. Yandıkça yandık. O yanma emin olun ciğerlerimizde hissedildi. Halende yanıyor. Belki de ne ben ne de çocuklarım bunu hiçbir zaman atlatamayacağız. O dönem yaşadığımız acıların emin olun tarifi yoktur. Emin olun bir gecede hayatımız altüst oldu. Biliyorsunuz artık sosyal medya her şeye açık. Herkes her şeye ulaşabiliyor. Çocuklarımı nasıl koruyacağım? Sadece Ağrı’ya mal olmadı ki bu olay. Bütün Türkiye’ye mal oldu. Maalesef ki bizi Türkiye çapında kötülediler. Bize yaşama alanı tanımadılar. Ben ne yapacağım? Çocuklarımı nasıl koruyacağım? Size bir annenin çırpınışını tarif edemem. Çok acıdır. Ama güçlü olacağız. Ölene kadar da mücadelem den vaz geçmeyeceğim. Bu gün biliyorsunuz ki Dünya İnsan Hakları Günü ve ben bu gün hakkımı tüm ülkeme gerekirse tüm dünyaya duyurmak istiyorum. Vaz geçmeyeceğim.  Şimdi buradan son kez diyorum lütfen vicdanlarınızla gelin benim hak mücadeleme sahip çıkın. Acımasız sosyal medya tırollerine kanmayın. “ diye konuştu.

(Mahsuni İZCİ)