Uluslararası alanda en büyük futbol organizasyonu Dünya Kupası'nda Brezilyalı Pele, Alman Gerd Müller, İtalyan Paolo Rossi ve Arjantinli Mario Kempes benzer biçimde birçok star isim, yıllar boyunca attıkları gollerle ülkelerinin başarılarında kilit rol oyandı. Bu oyuncular kazanılan kupalarda da ön plana çıkmayı başardı.
Dünya Kupası tarihinin, elde edilen zaferlere büyük katkı elde eden, attıkları gollerle milyonlarca futbolseveri coşturan, aktif isimler dışındaki en iyi 11 golcü oyuncusu şu şekilde:
Giuseppe Meazza (İtalya):
Topla ceza sahasının içinde buluştuğunda rakip takım savunmasını kaosa sürükleyen Meazza, futbol tarihinde adını, son aşama kabiliyetli ve gol yollarında usta bir futbolcu olarak yer almakta.
Saha içindeki şovmenliğinin yanı sıra saha dışındaki renkli hayatıyla da malum Meazza, 1934 ve 1938'de Dünya Kupası'nı kaldıran İtalya Milli Takımı'nın en fazlaca hatırlanan ismi.
Teknik direktör Vittorio Pozzo, İtalya Milli Takımı'nın formasıyla çıkmış olduğu 53 karşılaşmada 33 gol atan futbolcu için "Eğer Meazza var ise, maça 1-0 önde başlıyorsunuz demektir." ifadesini kullanmıştı.
Ferenc Puskas (Macaristan):
Real Madrid'in efsanevi ismi Puskas, Macaristan Milli Takımı'nın internasyonal alanda en başarıya ulaşmış olduğu devre 1950'li yıllarda, ülkesinin en meşhur ve yetenekli futbolcusu olarak tarihe geçti.
Milli takımıyla 1954'teki Dünya Kupası'nda final oynayan ve 1962'deki kupada da takımdaki yerini alan Puskas, futbol tarihinin en iyi golcüleri içinde sayılıyor.
Real Madrid'deki takım arkadaşı Alfredo Di Stefano'nun, "süper kabiliyet" diye bahsettiği oyuncu, sadece futbol tarihinin değil, 20. Yüzyılın en meşhur Macar'ı olarak övülüyor.
Just Fontaine (Fransa):
Fas doğumlu Just Fontaine, 1958'deki Dünya Kupası'na kadar milli takımın formasını ancak iki kere giydi.
Takım arkadaşı Rene Bliard'ın sakatlanmasıyla 1958'de oynama fırsatı kabul eden Fontaine, Paraguay ile meydana getirilen açılış maçında 3 gol birden atarak ilk 11'i çoktan hak ettiğini herkese gösterdi.
Oynadığı tek Dünya Kupası İsveç 1958'de rakip filelere 13 gol gönderen Fontaine, bir turnuvada en çok gol bulan oyuncu konumunda.
Pele (Brezilya):
Futbolda bütün zamanların en iyi futbolcularından biri olarak yayınlanan Pele, 4 kere katıldığı Dünya Kupası organizasyonlarında 12 gol attı ve Brezilya'nın 3 Dünya Kupası kazanmasında başrolü oynadı.
1958'deki Dünya Kupası'nda hemen hemen 17 yaşlarındayken forma giyen Pele, yarı final maçında "hat trick" yaptı ve İsveç ile oynanan final maçında unutulmayacak güzellikte bir gol atarak takımını galibiyete taşıdı.
Eusebio (Portekiz):
Portekiz Milli Takımı,1966'da katılmış olduğu ilk Dünya Kupası'nda 9 gol atan Eusebio'nun büyük katkısıyla yarı finale kadar terfi etti.
Hızı ve sert vuruşlarıyla kaleci ve savunmacıların kontrol etmekte zorlandığı futbolcuların başında gelen Eusebio, ancak 1966'da boy gösterdiği Dünya Kupası'ndaki performansıyla unutulmazlar arasına girdi.
Gerd Müller (Batı Almanya):
Batı Almanya'nın efsanevi teknik direktörü Helmut Schön'ün, "küçük gollerin adamı" diye nitelediği Müller, iki organizasyonda (1970 ve 1974) oynadığı 13 maçta 14 "minik" gol attı.
Ülkesinin 3. Olduğu 1970'teki Dünya Kupası'nda rakip ağları 10 defa havalandıran Müller, her ne kadar futbolcu fiziğine sahip olmasa da gol yollarındaki müthiş becerisi ve topla doğru yerde, doğru zamanda buluşmasına imkan elde eden güçlü hisleriyle Almanya için her vakit mühim bir oyuncu oldu.
Paolo Rossi (İtalya):
Rossi, 1982'de Dünya Kupası'nı kazanan İtalya Milli Takımı'nı attığı 6 golle zafere taşırken kariyerini Altın Top ve Altın Ayakkabı ödülleriyle süsledi.
İlk defa 1978'deki organizasyonda henüz 21 yaşlarındayken attığı 3 golle parlayan skorer futbolcu, 1980'de adının karıştığı bahis skandalı nedeniyle 3 sene futboldan men edilmesine karşın cezasının 2 yıla indirilmesinin arkasından 1982'deki Dünya Kupası'nda oynama şansı buldu.
Bu süreyi, mahalli bir takımla antrenmanlara çıkarak geçiren Rossi, 1982 Dünya Kupası'nda her ne kadar iyi başlangıç yapamasa da kendisini Brezilya'ya attığı 3 golle kanıtladı. Yarı finalde Polonya'ya 2 gol atan Rossi, Batı Almanya ile oynanan ve 3-1 İtalya'nın üstünlüğüyle nihayetlenen final maçında da perdeyi açan gole imza attı.
Romario (Brezilya):
Kariyerinde binden fazla gol atan Romario, ekip arkadaşı Bebeto ile sağlamış olduğu ahenk neticesinde Brezilya'ya 1994 Dünya Kupası'nı kazandıran isim oldu.
Müthiş bir gol önsezisi bulunan futbolcu, Johan Cruyff ve Diego Maradona benzer biçimde birçok yıldızın övgüsünü kazanırken öz güven sahibi bulunduğunu, kendisine ait "penaltı bölgesinde 1 numarayım." sözüyle gösterdi.
İtalya 1990'da ancak 65 dakika forma şansı bulan, ancak ABD 1994'te takımın değişmez oyuncusu olarak göze çarpan Romario, Brezilya'nın yetiştirdiği en büyük yetenekler içinde yer alıyor.
Ronaldo (Brezilya):
Dünya Kupalarında attığı 15 golle en skorer oyuncular listesinde Alman Miroslav Klose'nin ardından ikinci olan Ronaldo, çoğu kişiye nazaran futbol dünyasının en iyi golcüsü olarak gösteriliyor.
Kariyerinin zirvesindeyken hızı, son vuruşlardaki başarısı ve çalımlarıyla dikkatleri çeken yıldız futbolcu, Dünya Kupası kariyerinde 1998'de 4, 2002'de 8, 2006'da 3 gol atarak adını futbol evveliyatına altın harflerle yazdırdı.
Mario Kempes (Arjantin):
Güney ABD futbolunun yetiştirdiği mühim yeteneklerden Mario Kempes, 1978'deki Dünya Kupası zaferinde büyük rol oynadı.
Arjantin'de düzenlenen turnuvada seyircisi önünde harika performans sergileyen Kempes, finalinde Hollanda'ya karşı iki gol kaydettiği turnuvayı 6 golle tamamlayarak Altın Ayakkabı ödülünün de sahibi oldu.
Kempes kariyeri boyunca 1974, 1978 ve 1982 yıllarında olmak üzere üç Dünya Kupası'nda savaşım etti.
Miroslav Klose (Almanya):
Gol vuruşu anlamında futbol dünyasının sayılı adları arasında yer alan Miroslav Klose, 16 golle Dünya Kupası tarihinin en golcü oyuncusu konumunda.
Güney Kore-Japonya 2002 ve Almanya 2006'da 5'er, Güney Afrika 2010'da 4 gol atan Klose, Brezilya 2014'te ise 2 gol bularak Ronaldo'nun rekorunu geride bıraktı ve Dünya Kupası tarihinin en golcü adı olmayı başardı.
